Takva (Arapça ‘El Takva’) kelimesi Kur’an’da kişilik bilinci anlamında kullanılmıştır. Allah kişilik bilinci ve farkındalığının yol ve yöntemlerini Kur’an ayetleriyle detaylı ve anlaşılır bir biçimde açıklamıştır.
Takva; “vikaye” kökünden türemiş olup sözlükte bir şeyi muhafaza etmek, korunmak, sakınmak, himaye etmek, bir şeyi ıslah edip düzene koymak gibi anlamlara gelir. Takva sahibi kimseye muttaki denir.
İslam terminolojisinde ise takva; ahirette azap ve cezaya neden olabilecek her türlü şeyden kendisini titizlikle koruması, günahlardan kaçınıp iyi ve faydalı eylemleri yapması ve kendisini Allah’ın korumasına, himayesine bırakmasıdır.
Takva, sadece psikolojik anlamda bir korku (havf) olmayıp Allah’a karşı derin bir şekilde saygı duymak, her türlü tutum ve davranışlarda Allah’ın rızasını her şeyin üstünde tutmak, iradeyi Allahın’ın iradesine dolayısıyla Allah’ın hükümlerine bağlı tutmak, Allah’ın razı olacağı davranışları yapmaktır. Ayet ve hadislere bakıldığında takva kavramının “korku” yerine “saygı” kelimesiyle ifade edilmesinin daha doğru ve yerinde olduğu görülür. Çünkü takva sahibi kimse, İslam’da sadece ideal bir mü’min değil aynı zamanda ideal bir ahlaki kişiliktir. Muttakin sıfatı Kur’an’da, her an Allah ile birlikte olduğunun bilincinde olup kendilik bilincinde olanlara verilen bir sıfattır.
Takvada ilk akla gelen, haramları terktir. Bunu, mekruhlardan sakınma takip eder. Mekruh, çirkin bulunan, hoş karşılanmayan fiil, söz ve davranışlardır. Bunların terk edilmeleri de takvadandır. Hakkında kesin bir hüküm olmayan şüpheli söz ve davranışların takvaya uygun olanı haram olma ihtimalini gözeterek o fiilleri terk etmektir. Sonra mübah ve helal olanlar gelir. Bunlardan yeteri kadar istifade edip israftan sakınmak da takvadandır.
Takvanın üç mertebesi vardır:
- Şirkten takva: İman ederek şirkten korunmak. Kişi böylece ebedi cehennemde kalmaktan korunmuş olur.
- Masiyetten takva: Büyük günahları işlemekten, küçüklerde de ısrardan sakınmak. Takvanın en yaygın manası budur.
- Masivadan takva: Kalbini, Hak’tan alıkoyan her şeyden uzak tutmak
Kur’an-ı Kerim’de üzerinde önemle durulan kavramların başında takva kavramı gelmektedir. Takva, Kur’an’da farklı kelime kalıplarıyla 258 defa kullanılmıştır.
Takva Sahiplerinin Özellikleri
Muttakiler;
- Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe inanırlar (Bakara 4 ve 177)
- Gaybe iman ederler (Bakara 3, Fatır 18, Yasin 11)
- Namaz kılarlar (Bakara 3 ve 177, Enfal 3)
- Zekat verirler (Bakara 177)
- Allah yolunda infak ederler (Bakara 3, Âl-i İmran 134, Teğabün 16)
- Yakın akrabaya, fakirlere, yetimlere, yolda kalmışlara yardım ederler (Bakara 177)
- İnsanlara iyilik yaparlar (Âl-i İmran 134, Maide 93, Yusuf 90)
- Mallarından isteyenlere ve yoksullara verirler (Zariyat 19)
- Allah için mallarıyla ve canlarıyla cihad ederler (Tevbe 44)
- Geceleri az uyuyup, seher vakitlerinde Allah’tan bağışlanma dilerler (Zariyat 17 ve 18)
- Öfkelerine hakim olurlar (Âl-i İmran 134)
- Affedicidirler (Âl-i İmran 134, Nisa 149, Şura 37, 40 ve 43)
- Verdikleri sözü yerine getirirler (Bakara 177)
- Yapacakları işleri aralarında istişare ederler (Şura 38)
- Sabır sahibidirler (Bakara 45 ve 177, Âl-i İmran 17-20-186, Hud 115, Kehf 28)
- Kötülük yaptıkları veya nefislerine zulmettikleri zaman Allah’ı hatırlayarak tevbe ederler ve günahlarının bağışlanmasını dilerler, kötülükte ısrar etmezler (Âl-i İmran 134)
- Doğru söz söylerler (Ahzab 70)
- Dosdoğru olurlar (Tevbe 7)
- Rablerinin davetine icabet ederler (Şura 38)
- Hesap gününden korkarlar (Ra’d 21, Mearic 26-27, İnsan 7)
- Irzlarını korurlar (Mü’minun 5-7)
- Boş şeylerden yüz çevirirler (Furkan 72, Lokman 5, Mü’minun 3)
- İyilikte yardımlaşırlar (Maide 2)
- Kötülüğü iyilikle savarlar (Ra’d 22)
- İyilik etmeleri nedeniyle Allah’ın sevgisini kazanırlar (Al-i İmran 134)
- Zulme uğradıklarında -haddi aşmadan- yardımlaşarak haklarını alırlar (Şura 39)
- Muhsin kimselerdir (Hud 90, Zümer 33-34)
- Salih amel sahibi kimselerdir (Meryem 60-63)
- Hidayet üzeredirler (Bakara 5)